top of page

Search Results

"street art" için bulunan sonuçlar

  • Carlos Amorales’in “Black Cloud” Enstalasyonu: Bir Veda Sanatı

    My Modern Met’in genel yayın yönetmeni Eugene Kim, Phoenix Art Museum’daki bu etkileyici enstalasyonu M3F Fest sırasında Phoenix Art Museum’u ziyaret ettiğimde, karşılaştığım ilk eser Black Cloud oldu.

  • Louis De Guzman / In The Rearview

    Filipin asıllı Amerikalı sanatçı Louis De Guzman, Güney Kore’nin Seul kentinde yer alan Soft Corner Gallery’de ilk kişisel sergisi In The Rearview ile sanatseverlerle buluştu. Gangnam bölgesindeki bu özel sergi, akrilik tablolar, fiberglas heykeller ve kağıt bazlı eserlerden oluşan geniş bir koleksiyonu içeriyor. Sanatçının Along The Way evrenini genişleten sergi , karakteri Disruptie ile kişisel deneyimlerini ve köklerini yansıtıyor. De Guzman, eserlerinde değişim ve kendini keşfetme temalarını işleyerek izleyicileri kendi yolculuklarını sorgulamaya davet ediyor. In The Rearview, 11 Nisan 2025’e kadar Soft Corner Gallery’de ziyaret edilebilir.

  • teamLab Phenomena Abu Dhabi: Sanat ve Teknolojinin Buluştuğu Eşsiz Deneyim

    Tokyo merkezli sanat kolektifi TeamLab, Abu Dabi'ye çok duyulu etkileşimli bir deneyim sunuyor. teamLab Phenomena Abu Dhabi, Saadiyat Kültür Bölgesi'nde 18 Nisan 2025'te kapılarını açacak. MZ Architects'in katkılarıyla tasarlanan 183.000 metrekarelik devasa alan, sanat, bilim ve teknolojinin birleştiği dinamik ve sürekli değişen eserlerle dolu. “ Çevresel Fenomenler” konseptiyle, eserler bağımsız olarak var olmak yerine, çevrelerinden beslenerek oluşuyor. Ziyaretçiler, hava, su ve ışık gibi unsurların sanatla nasıl etkileşime girdiğini keşfederek, eserleri kendi hayal güçleriyle şekillendirecek.

  • Refik Anadol'dan Yapay Zeka Sanatı: Living Architecture: Gehry

    Refik Anadol, Guggenheim Bilbao’daki Living Architecture: Gehry sergisiyle yapay zeka destekli sanatı bir adım öteye taşıyor. Ünlü mimar Frank Gehry’nin eserlerini yapay zeka ile yeniden yorumlayan Anadol, açık erişimli görseller ve arşiv materyalleriyle zengin bir veri seti kullanıyor. Sürdürülebilir bilişimle desteklenen özel bir yapay zeka modeli, Gehry’nin mimari projelerinin sanatsal ve yapısal karmaşıklığını analiz ederek benzersiz görseller oluşturuyor. Kerim Karaoğlu'nun AI destekli ses tasarımıyla güçlenen bu etkileyici sergi, izleyicilere sürükleyici bir deneyim sunuyor. Fotograflar © Refik Anadol, Bilbao 2025

  • Vans'den bir ilk

    Sokak modasının lider markalarından Vans ürün gamına yepyeni bir seri kattı. Klasik Slip-on silüetini farklı bir seviyeye taşıyan Vans ilk kez tamamen durulanabilir bir modeli sunuyor. Ressam, heykeltraş ve aynı zamanda bir sörfçü olan Chris Johanson'un da tasarım sürecine dahil olduğu Trek Slip-On dayanıklı malzemeden tek parça enjekte edilmiş yapı üzerine kurgulanmış. Slip-On ailesinin alametifarikası dama tahtası desenlerinin drenaj deliklerine evrildiği yorumda topuktan parmak uçlarına kadar uzanan bağlantılı kanallarla su tahliyesi kolaylaştırılmış. Farklı maceralara ayak uydurabilmesi adına ıslak ve kuru zeminlerde tutunmayı en üst düzeyde tutmayı hedefleyen Vans tasarım ekibi büyük boyutlu ters waffle tabanda karar kılmış. Trek Slip-On deniz mavisi, üzüm yaprağı yeşili, siyah ve Chris Johanson'un ismiyle anılan benekli "swirl" renk kartelası ile birlikte 55$ fiyatıyla raflardaki yerini aldı.

  • Ayumi Shibata’nın kağıttan heykelleriyle ışık ve gölgenin dansı: “Poem of Life”

    Sanatçının son sergisi olan “Micro and Macro Universe of Paper Art”, bu yaklaşımını bir adım ileri taşıyor

  • Tadashi Kawamata’dan Over Flow

    2018 yılında Lizbon’daki MAAT Müzesi’nde sergilenen Tadashi Kawamata’nın over flow  enstalasyonu , ilk bakışta devasa bir çöp yığını gibi görünüyordu. Ancak dikkatli incelendiğinde, bu atıkların boşlukta asılı durduğu ve ziyaretçilerin adeta bir okyanusun içine adım attıkları hissini verdiği ortaya çıkıyordu. Plastik atıklardan oluşan bu etkileyici yerleştirme, insan faaliyetlerinin çevresel etkisini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Bu çalışma, Avrupa’daki birçok sanat kurumunun ortaklaşa düzenlediği Eco-Visionaries sergisinin bir parçasıydı. Son on yılda sanat dünyası ekolojik meseleleri daha fazla ele almaya başladı. Olafur Eliasson’un Ice Watch projesi, Superflex ve Tomás Saraceno’nun çevresel sanat çalışmaları ve hatta New York’ta açılan ilk İklim Müzesi, bu değişimin örnekleri arasında yer alıyor. Ancak 2024 itibarıyla bu konular sanat dünyasında eskisi kadar ilgi çekmiyor gibi görünüyor. Hyperallergic’in en iyi 50 sergi listesinde, ekoloji temalı eserler artık daha geri planda kalmış durumda. Sanat dünyasında bir zamanlar ön planda olan ekolojik meseleler, günümüzde izleyicilerde bir tür “konu yorgunluğu” yaratmış olabilir mi? Sanatın toplumsal gerçeklerden bağımsız olması gerektiğini savunanlar olsa da, günümüzde sanat, politik ve sosyal değişim için güçlü bir araç olarak da değerlendiriliyor. Ekolojik kriz, insan hakları ve sosyal adalet gibi konulara yeni bakış açıları kazandırma potansiyeline sahip. Eğer sanatın dünyayı şekillendirme gücü olduğuna inanıyorsak, çevresel felaketler sonrası geleceği hayal etmek için de sanata ihtiyacımız var. © MAAT; photo by Bruno Lopes

  • Self Similar

    Etkileyici bir sanat haber için bu sefer Abu Dhabi'ye gidiyoruz. Kamusal sanat girişimi Manar Abu Dhabi çatısı altındaki Self Similar adlı çalışma Amerikalı sanatçı Jim Denevan imzası taşıyor. Self Similar'ın büyüklüğünü anlamak için ilk olarak sayılardan bahsedelim. Çalışma eşmerkezli 19 daire üzerine elle şekillendirilmiş 448 adet piramit ve tümsekten oluşuyor. Yaklaşık 1 kilometrekarelik bir alana yayılan eser en yüksek moktası 27 metreye ulaşıyor. Denevan "kurguladığı geçici mekanların yarattığı manzara" içinde bir deneyim yaşatmasını amaçlıyor. Tümsek ve piramitlerin arasında gezerek bu deneyimi elde etmenin yanı sıra iki gözlem tümseğinden de eserin bütününü tepeden görme şansına sahip oluyorsunuz. Devler ve cüceler hikayesi gibi içinde kendinizi küçük hissedebileceğiniz gibi esere hakim bir kudreti hissedebileceğiniz bir açıyı da size sunuyor Self Similar. Self Similar 30 Ocak 2024'e kadar ziyaret edilebiliyor.

  • Ivân Argote x High Line / Dinosaur

    Kolombiyalı sanatçı Ivân Argote'nin dev güvercini Nwe York High Line'yükseliyor. Dinazor adındaki alüminyum panel üzerine el boyaması eser insan ve güvercin boyutlarını tersine çevirerek güvercine pasif bir hakimiyet atfediyor. Seçilen sanat eserlerini şehir manzarasının parçası haline getirmeyi görev edinmiş sanat birliği High Line Plinth tarafından sipariş edilen eser devam eden bir seçkinin 4. eseri olarak sergileniyor. Öncesinde Simone Leigh'den Brick House (2019), Sam Durant'tan Untitled (2021), Pamela Rosenkranz'dan ise Old Tree adlı eserler sergilenmişti. Ivân Argote High Line işbirliğinde sergilenen Dinosaur 18 ay boyunca 10. Cadde ile 30. Sokak'ın kesiştiği noktada sanatseverlerle buluşacak. fotograflar: Ivan Argete/The High Line

  • David Popa'dan...

    Daha önce Suudi Arabistan çöllerinde karşılaştığımız Finlandiyalı sanatçı David Popa bu sefer ana kütlesinden kopmuş bir buzul üzerinde çıktı karşımıza. Kömür, tebeşir ve doğal pigmente sahip biyobozunur boyalarla devasa çalışmalara imza atan sanatçı bu çalışmasında yaşadığımız gerçekliğin geçiciliği, geçici doğallık gibi başlıkları irdeliyor.

  • Patta x New Balance

    Kapılarını ilk kez 2004 yılında, sokak modasına yön veren merkezler arasında üst sıralarda bulunan Amsterdam'da açan Patta geçtiğimiz kasımda Reebok işbirliğinde çıkardığı Club C yorumunun ardından 2021'e hızlı bir giriş yaparak New Balance ile masaya oturdu. Daha önce toprak tonlarında piyasaya sürdükleri 920'yi anımsatan bir tasarım dilini sürdüren Hollandalılar süet ve yansıtıcı yüzeylere olan tutkularını 991'e de yansıtmışlar. 920'de kullanılan renk kartelasının aksine, 991'in bu yeni yorumu pudramsı pembe tonu ile bulunduğu ortamda varlığını daha belirgin şekilde ortaya koyan bir karaktere sahip olmuş. Ağ malzeme üzerine katmanlandırılmış yağlı süet ile geçişleri netleştirilen model bir çok NB modelinde karşımıza çıkan yansıtma özellikli N logosu ile tamamlanmış. Dış yan yüzeylerin topuk kısmına nakşedilen Patta yazısı ile işbirliği vurgulanırken topukta 991 vurgusu da ürüne zenginlik katmış. Yüzeylerindeki hareketliliği tabana da taşıyan tasarımcılar hava yastıklı orta tabanı önde yarıda beyaz tutarken ürünün arka yarısında ise bej rengi tercih ederken, 921'i siyah alt taban ile sonlandırmışlar. Fiyatı henüz belirsizliğini koruyan 991 29 Ocak'tan itibaren sadece Naked gibi belli başlı mağazalarda satılacak.

  • Marni x HOKA işbirliği: Sanat ve performansın buluşması

    uzmanlığını Marni’nin cesur ve sanatsal dokunuşlarıyla buluşturan Marni x HOKA Bondi B3LS, Warhol’un pop-art

  • Jr. soruyor "sanat savaşı değiştirebilir mi?"

    Savaş karşıtı bir çığlık da satırlarımızda sıklıkla yer verdiğimiz Fransız sanatçı Jr.'dan geldi. Savaşın başlamasının ardından göç dalgasının en yoğun olarak görüldüğü Lviv'de ortaya çıkan Jr. sürecin sembollerinden biri haline gelen 5 yaşındaki Valeria'yı tuvaline taşımış. Devasa işleriyle tanıdığımız sanatçı mesajını bu sever 150 metrelik bir muşamba üzerine yaptığı baskı ile vermiş. Ukraynalı bir fotografçıdan talep ettiği mülteci fotografları arasından Valeria'yı baskısına taşıyan sanatçı Polonya ormanında rulo haline getirilen çalışmasını 100 kişiden oluşan bir gönüllü grup eşliğinde sınırdan geçirmiş. Lviv'in ulusal opera binası önündeki meydanda bir barış çığlığına dönüşen eser ile Jr. sanatın savaşı değiştirebileceği umudunu taşıyor. Bu süreçte sınır bölgesinde özellikle çocukların yaşadığı zorlukları deneyimleyen sanatçı farklı sınır geçişlerinde yaşananlara destek amaçlı bir de NFT projesine imza atıyor. Sanatçı bir seri video ve görseli NFT olarak satışa sunuyor ve elde edilecek gelir ile sınır kapılarındaki mültecilere yardım amaçlı lojistik bir zincir kurulması hedefleniyor.

  • Jr. yine iş başında

    Her işinde bakış açımızı genişleten çevremizle olan ilişkimizi sorgulatan JR. epik bir çalışmasıyla daha karşımızda. Louvre'un avlusunda kurguladığı The Secret of the Great Pyramid'e benzer bir optik yanılsamayla belirli bir noktadan bakan izleyiciyi Eyfel Kulesi'nin altındaki bir boşluğa çekiyor. Eyfel'in en güzel seyredilebildiği meydanlardan Le parvis des droits de l'homme'da konumlandırılan çalışma devasa bir yarığın içerisinde kalmış bir caddeyi ortaya çıkarıyor.

  • Jun Ong'dan Star/KL

    "Dünya dışından gelen bir ışık varlığı" olarak tanımlanan eser The Godown ArtCenter'da 26 Mart'akadar

  • Gregory Orekhov'dan Nowhere

    Crosswalks ve Black Square gibi sıradışı kamusal sanat örneklerine imza atan sanatçı Gregory Orekhov derdini bu sefer 250 metre uzunluğunda kıpkırmızı bir halı ile aktarıyor. Moskova'da bulunan Malevich Park'ta konumlandırılan Nowhere yeleştirmesi Beyaz Orman adlı bir arazi sanatı sergisinin parçası. Ormanın ortasında karşımıza çıkan sonsuz görünümlü kırmızı halı perspektifi kullanan bir ifade aracına dönüşüyor. Nowhere, kırmızı halının tarihsel süreçte üstlendiği görevler eşliğinde, üzerinde yürüyenlere sonsuza giden bir görkem ve ihtişam hazzı sunarken diğer bir yandan da bembeyaz bir zemin üzerine çizilmiş bir kırmızı çizgi olarak algılamaya başladığımızda bize sınırlar ve engeller çıkarmaya başlıyor.

  • Jeremy Geddes / Periphery

    On yılı aşkın bir süreden sonra açtığı ilk kişisel sergisi Periphery, sanatçının sergi alanına yabancılık çektiği bir dönüş değil, aksine yeniden canlanmasını sağlayan bir deneyim oldu. Los Angeles’taki Thinkspace Projects’te gerçekleşen sergi, Geddes’in son beş yılda ürettiği eserleri bir araya getirdi. Detaylı grafit çizimlerden çarpıcı uzay mekiği kazalarına kadar uzanan eserleri, sanatçının benzersiz bakış açısını ortaya koydu. Geddes, kırılgan eserlerini dünyanın öbür ucuna göndermenin kaygı verici olduğunu kabul etse de, Thinkspace ekibinin süreci kusursuz yönetmesi sayesinde serginin başarılı geçtiğini ifade etti. Sanatçının "yavaş üretim süreci" nedeniyle serginin tek bir odak noktası etrafında şekillendiğini belirten Geddes, eserlerin doğal bir bütünlük oluşturduğunu söylüyor. Sergi, ağırlıklı olarak yabancılaşma, teknoloji ve geçicilik temaları üzerine kuruluydu. Eserlerinde, kozmonotların süzüldüğü, arabaların ve otobüslerin havada asılı kaldığı, binaların patlayarak duman gibi yükselen enkazlara dönüştüğü dinamik bir anlatım öne çıkıyor. Geddes, yeni bir eser yaratırken öncelikli olarak yakalamak istediği duygusal etkiyi izole etmeye çalıştığını ve bunu seyirciye aktarmanın en büyük zorluklardan biri olduğunu dile getiriyor. Ancak, Periphery sergisi, bu zorluğun üstesinden başarıyla gelindiğini kanıtladı. Sanatçının eserleri, izleyiciyi içine çeken beklenmedik detaylar ve sıra dışı kompozisyonlarla dolu. Thinkspace’te yılın başlarında sergilenen Periphery serisinden bazı eserler halen satışta. Sanatçı hakkında daha fazla bilgi edinmek için Jeremy Geddes’in web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

  • Perpetual Plastic...

    Liina Klauss insanoğlunun dünya üzerindeki etkisini sanatını görsel bir dile çevirerek gözler önüne seren bir sanatçı. "Deniz enkazı" olarak tanımladığı atıkları mozaik parçacıkları gibi kullanan sanatçı çevreye karşı olan görevlerimizi bir kez daha sorgulatabilmek adına denizlerden toplanan plastik atıkları sanat ve aktivizmi birleştiren bir deneyime çeviriyor. Sanatçı son çalışmalarından biri olan Perpetual Plastic adlı yerleştirmesinde Amerika deniz bilimci Skye Morét ve Alman veri görselleştirmeci Moretz Stefaner ile güç birliği yaparak plastik üretimi ve kullanımının her geçen gün çığ gibi büyüyen etkilerine dikkat çekmeyi hedeflemiş. 50 gönüllü eşliğinde okyanustan toplanan ve renklerine göre sınıflandırılan 4.760 adet atık ile 1950'den günümüze üretilen 8.3 milyar ton plastiğin kaderini izleyiciye aktarıyor. Her bir renk grubu ile dönüştürülen (yeşil), dönüştürülmeyen ve çöp olan (beyaz), hala kullanılan (mavi), yakılan (kırmızı) plastikleri temsil ettiği Perpetual Plastic'teki kümelerin genişlikleri ise istatistiksel verilerin oranını yansıtıyor. Bize dünya hakkında yeni bilgiler veren bilim ve dünyaya karşı yeni bakış açıları sunan sanatın birleşiminden doğan bir etki oluşturmasına yönelik yapılan yerleştirme 12 saatte kurulurken kaldırılması ise 6 saat sürmüş. 4670 atıktan geri dönüştürülemeyen atıkların yakılmak zorunda kalırken, terlik gibi bir sonraki yerleştirmede iş görebilecek atıklar depolanmış, dönüştürebilir kısım ise bir atık yönetim ve geri dönüşüm firması olan Ecobali'ye teslim edilmiş.

  • Bodega x Reebok

    2006 yılında kurulan, ayakkabı, aksesuar ve giyim alanında 100'den fazla markanın seçkisini sunan Bodega'nın 15. yaş günü Reebok işbirliğinde çıkarılan Club C Legacy ve Club C 85 silüetleri ile taçlandırıldı. Club C ailesinin köklerine saygısın yitirmeden ve geldiği yeri unutmadığını hissettiren bir tasarımla karşımıza çıkan modeller geçmişte de bir çok defa bir araya gelen iki markanın uyumunun eseri. Deri, süet ve nefes alabilen file malzemenin tercih edildiği silüetlerden Club C 85'de retro görünüm korunurken Club C Legacy'de daha zamansız bir tasarıma gidilmiş. Dil etiketinde Reebok Classics logosunun tercih edildiği her iki modelde de işbirliği kalın ve altın harflerle yazılmış marka isimleri ile vurgulanmış. 120 $'dan satışa çıkması beklenen modeller 6 Ağustos'ta Bodega, 7 Ağustos'ta ise Reebok'ın internet sitesinde satışa sunulacak.

  • Michelangelo'nun gizli odasının kapıları açılıyor

    Michelangelo'nun 50 yıl önce ortaya çıkarılan ve "Gizli Çizim Odası" olarak bilinen yeraltı koridoru, tarihle iç içe geçmiş sırlarını ziyaretçilere açıyor. Michelangelo'nun Floransa kuşatması sırasında Papa VII. Clement'in zulmünden kaçmak için sığındığı bu mekan, dehanın kireç ve karakalemle çizdiği insan figürlerine ev sahipliği yapıyor. Medici Şapellerinin altında bulunan bu özel eserler, 15 Kasım 2023 ile. 20 Mart 2024 tarihleri arasında ziyaretçilere kapılarını açıyor. Michelangelo'nun eşsiz sanatının bu özel keşfine tanıklık etmek için bu tarihleri kaçırmayın.

Video

Pharrell Williams x

Human Made x Adidas

pharrell williams, adidas and human made collabration for an adidas sneaker

Peaky Blinders’in emriyle, bu

Snoop Shelby’in Red Right

Hand’i

snoop dog

Michael Stipe'dan ilk solo tekli

michael stipe, moby

Geçmişten

Merhaba Dünya! Bombastikdergi popüler kültür hakkında bir şeyler yazıp çizmek için kuruldu. Konuştuklarınız, konuşacaklarınız ya da gördükleriniz ve göreceklerinizden oluşan "şeyler" hakkında bir "şeyler" bulacaksınız bu dergide. Sinemadan müziğe, "sneaker"lardan sanata kadar bir çok konuda yazıp çiçeceğiz. Keyfinize keyif katabilirse ne ala. 

Bombastikdergi © 2019. Tüm hakları saklıdır.

İletişim

bottom of page