top of page

Search Results

"street art" için bulunan sonuçlar

  • Helen Bur Aberdeen sokaklarında

    Bu sefer Aberdeen sokaklarına uzanıyoruz ve Nuart Festivali kapsamında bir duvar resmine imza atan Helen Bur'un çalışmasına odaklanıyoruz. Daha çok tuval üzerine yağlıboya tablolarıyla tanıdığımız Bur'un bu çalışmasının hikayesi, 2019 yılında, Alice ve Hugo adlı iki arkadaşını resmettiği bir duvar resmine kadar uzanıyor. Granite şehrinde yer alan çalışma yapının yıkılmasıyla birlikte yok olmuş ve sanatçı Nuart Festivali'n davetiyle birlikte Alice ve Hugo'yu hayatlarına yeni giren bebekleriyle birlikte tekrar resmetmiş. Bebekli bir ailenin oldukça doğal ve sıradan bir anını şehrin duvarlarına taşıyan sanatçı çalışmasını Alice, Hugo ve ailenin yeni üyesi için bir övgü olarak nitelerken çalışmanın yapıldığı günlere denk gelen ulusal emzirme haftasında anne sütünün gücüne bir gönderme de yapıyor. Hareket halindeki insanların endişeli anlarını konu aldğı çalışmalarına aşina olduğumuz Bur hislere odaklandığı işlerinde bize hep o anın sonrasını düşündürtüyor. forogtaflar: Clarke Joss

  • Gulia Urbana bu sene Calabria duvarlarını renklendiriyor. Odağında ise İtalya Arnavutları var...

    Claudio Morne Arnavut bir dansçıyı resmederken Sırp sanatçı Artez Arnavut bir çiçekçi kızı tuvaline taşımış Artez'in çalışması kesin bir özdeşleşme yerine sınırları silikleştirip özgürlüğümüzün değerini vurgulayan

  • Jim Bachor'dan Master Pieces

    sevdasıyla beslediği tarzını yollardaki çukurlara yansıtan Jim Bachor Master Pieces adını verdiği seride Art

  • Ludo'dan Btc Flowers vs. Elon

    Nature(Netflix)Morte adlı çalışmasında "devrim televizyonda olmayacak" diyen ve Parisien Ketchup adlı çalışması ile de doğup büyüdüğü şehrin takımı Paris Saint German'i yeren graffiti sanatçısı Ludo'nun hedefinde bu sefer Elon Musk var. Doğa içerisindeki kırılganlığını görmezden gelmenin ötesinde inkar eden insanoğlunun bu gezegen üzerindeki saltanatının tehlikeli ve geçici bir yanılsama olduğunu çalışmalarında sıklıkla vurgulayan Ludo "Btc Flower Vs. Elon" adını verdiği eserini Elon Musk'a yazdığı uzun bir mektup eşliğinde yayınladı. Bir çok elektronik cihazın çalışması için gereken Lityum-iyon pillerin gereksinim duyduğu kobalt mineralinin %60'ının çıkarıldığı Kongo Cumhuriyeti'ndeki madenlerde zamanını oyunla geçirmesi gereken 40.000 civarında çocuğun çalıştığını söyleyen Ludo telefonunun ve arabasının şarjının doluluğu en büyük dertlerinden biri olan bizlerin bu gerçeği hatırlaması ve unutmaması için çabalıyor. Uluslararası Af Örgütü'nün raporlarına göre yerin metrelerce altında, oldukça zor şartlarda, günde en az 12 saat çalışmak zorunda kalan çocuk işçilerin hayatlarını tehlikeye atarak "medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarı" beslemelerini sorgulayan Ludo Elon Musk üzerinden bir sömürü suçlaması yöneltiyor.

  • Jr.

    Havana Bienali'ndeki Giants, Peeking at the City, İtalya'daki An Agricultural Prayer projesi, Tehachapi Hapishanesi'nde "bir insan değişebilir mi?" sorusuyla yola çıktığı muralı ve son olarak George Floyd cinayeti sonrası adaletsizliğe karşı gerçekleştirdiği çalışması ile satırlarımızda yer verdiğimiz sanatçı Jr.'ın yeni durağı Brezilya oldu. Baskılarlar gerçekleştirdiği devasa murallarında sosyal ve politik sorunları sıklıkla sorgulayan Fransız sanatçının bu çalışmasında kıymet bilme ve özellikle dezavantajlı ya da gözden kaçmış olanlara saygı duymaya odaklanmış. 30'lu yıllarda inşaatına başlanan ve 1940'da hizmete açılan Estádio Municipal Paulo Machado de Carvalho'da yer alan çalışma 2014 yılında terk edilen ve önemli etkinlik ve maçlara ev sahipliği yapmayan stadyuma hak ettiği değeri geri iade ediyor. Kısa adıyla Pacaembu olarak da anılan ve Brezilya dört köklü kulübü Corinthians, Palmeiras,São Paulo ve Santos'un bir dönem mabedi olan stadyumun ikonik tribünlerine konumlandırılan eser 1480 adet baskının bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Gökyüzüne doğru umut dolu bir bakışın yer aldığı devasa eser Estádio Municipal Paulo Machado de Carvalho'nun o eski şaşalı ve görkemli günlerini hatırlatıyor ve itibarını da iade ediyor.

  • Icy ve Sot'tan "EU Flag"

    Baskıya karşı başkaldırılarını Tebriz ve Tahran sokaklarında sanatlarıyla dile getiren ikili Icy ve Sot dünyanın farklı köşelerinde gerçekleştirdikleri yerleştirmeler ile göçmen krizine olan ilgimizi sıcak tutmaya devam ediyor. Çoğunlukla sınırların varlığını sorgulayan sanatçılar benzersiz yaklaşımları ile yarattıkları dili kullanarak insan hakları, gözaltı, kadın hakları, göçmenlerin ve mültecilerin kötü durumları, iklim değişikliği veya kapitalizmin tuzakları ile günümüz insanının çelişkilerini kendisine sorgulatıyor. 2017 yılında Berlin'de sergiledikleri ve bir pano içinden "dekupe" olup uzaklaşan elele tutuşmuş bir ailenin yerdiği "Refugees Welcome" adlı çalışmalarında vicdanımıza da seslenen ikili bir 2015-2018 arası ölen 3000 göçmeni anmak için "Missing Migrant" adını verdikleri yerleştirmeyi Ostend, Belçika'da sergilemişlerdi. Son yıllarda çelik çitler ve dikenli teller üzerinden vermek istedikleri mesajı iletmeyi tercih eden Icy ve Sot göçmen sorununun en yoğun olduğu bölgelerden biri olan Amerika-Meksika sınırında 2019 yılında yellerden oluşturdukları simgesel bir kayığı kumsala kadar inmenin ötesinde denizin içine kadar giren sınır çitlerinin hemen yanına bırakmışlardı. Aynı yıl Time Square'in ortasına bir de yine çitlerden yapılmış "The New American Flag"i dikmişlerdi. Sanatçılar benzer bir çalışmayı da yine göçmenlerin yoğun birşekilde kullandığı bir diğer nokta olan Cebelitarık Boğazı'ndaki dramı bir kez daha düşündürtmek için Lizbon'da sergilediler. Bu sefer Avrupa Birliği bayrağını eserlerine taşıyan sanatçılar farklı umutlarla yola çıkıp kendilerini mülteci kamplarında bulan göçmenlerin karşılaştıkları insanlık dışı müdahaleleri bir kez daha gündemimize getiriyorlar. Malzemesinden verdiği mesaja kadar sahip olduğu sert ve bükülmez gerçekliğe sahip olsa da "EU Flag" adlı çalışma içinde insanların umudunu da taşıyor. Bu umudu gökyüzü üzerinden görünür kılmak isteyen sanatçılar geçirgen bir yapı ile sınırın ötesinin hala var olduğunu ve tüm maviliği ile bizi beklediğini vurguluyor. Okyanusa akan nehrin yanına yerleştirilen bayrak bir çok mültecinin daha iyi bir yaşam arayışında üstlendiklerine ve yapmakta oldukları deniz yolculuğuna gönderme içeriyor.

  • Leon Keer'den Safe House

    Bu senenin güzel ve üzerinde durulması gereken murallarından biri de anamorfik sokak sanatının önde gelen isimlerinden biri olan Leon Keer'in "Safe House" adlı çalışmasıydı. Eserlerinde "zamanımızın hastalıklı ruhuyla" izleyici yüzleştirme misyonunu üstlenen Keer sokağa ve sokak sakinlerine ait olarak gördüğü duvar resimlerinin sonuncusunu Morlaix, Fransa'da bulunun bir binanın yan cephesine uygulamış. Sanatçı "Safe House"u bu sene kaybettiğimiz ve alana özgü çevre sanatının en önemli isimlerinden biri olan Christo ve Jeanne Claude'ye adamış. Yuva kavramını sorgulayan sanatçı herkesin başının üzerinde bir çatı olmamasından çıkmış yola ve evimizin değeri, bize sağladığı konfor, koruma ve rahatlığı tartışarak yaşamın getirdiği ihtiyaçlar için bir armağan olduğu sonucuna varmış ve bunu bir hediye paketi üzerinden iletmiş. Ateliers du Graff'ın düzenlediği MX29 Graffiti Tour 2020 için hazırlanan "Safe House" sığınma ihtiyacımızı, başımızın üzerinde bir çatı olmasının önemini düşünmemizi istiyor. Hayat koşturması içinde üzerinde yeterince durmadığımız bir soruyu bizlere sorduran çalışma "trompe-l'œil"in günümüzdeki en iyi örneklerinden biri olarak sokağın parçası olmuş. Fotograflar: Leon Keer

  • Vhils'den The End of the Industrial Era

    Bina cephelerini kazıyarak yaptığı aşina olduğumuz sanatçı Alexandre Farto, ya da sokaklarda bilinen ismiyle Vhils The End of the Industrial Era adını verdiğini çalışmasını sergiledi. Yapı cephelerinde beton ve sıvayı kazıyarak yarattığı resimler ile dikkatleri üzerine çeken Vhils bir taş ustası detaycılığı ile ortaya çıkardığı eserlerini devasa gravürler olarak da tanımlayabiliriz. 2007 yılında gerçekleştirdiği Scratching The Surface projesi "çığır açıcı" olarak nitelenen sanatçı, son olarak, pandemi sürecinde gösterdikleri üstün performanslarına bir saygı gösterimi olarak São João Universitary Hospital Center'da yer alan bir duvara kazıdığı 10 maskeli sağlık çalışanının portresi ile karşımıza çıkmıştı. Yaratım sürecindeki zorlu koşulları mesajını daha sert bir şekilde iletmede bir araca dönüştermeyi başaran sanatçı The End of the Era adlı çalışmasında biraz daha ileri giderek patlayıcıları fırçası olarak kullanmış. Eserlerini sergilediği bölgelerden seçtiği insanları portrelerinde tercih eden sanatçının bu sefer tercihi ise bir dönem sanayi ve üretim merkezi olup değerini yitiren Barreiro'dan yerel bir fabrika işçisi olmuş. Vhils'in doğup büyüdüğü bölge de olan Barreiro'da terkedilmiş bir fabrika binasının duvarında yer alan çalışmada Vhils patlayıcılar ile saniyeler içinde resmettiği portreyi belirmesinin hemen ardından yine patlayıcılar kullanarak tüm yapıyla birlikte yerle bir ediyor. Kaşla göz arasında var olup, bir anda yok olan eser "bir varmış, bir yokmuş" ile başlayan masalsı bir sürece evriliyor. Balistik kameralar sayesinde saniyede 2000 karesi kayıt altına alınan süreç somut bir formada yok olan bir eser dijital formla ölümsüzleşerek tekrar hayatımızda var oluyor. Başkalaşıp başkalaşmadığını sorgulayabileceğimiz The End of the Era için "imgesel bir ihanet" tartışması zihnimizi kurcalarken "bu bir pipo değildir" diyerek René Magritte'i de anarak sizi bu güzel eser ile başbaşa bırakalım. The End of the Era'nın hem video olarak hem de yıkıntıdan elde edilen enkaz parçalarının fotograflarının, bir NFT olarak, dijital sanat müzayede platformlarından biri olan Nifty Gateway aracılığı ile yayınlanacağını da belirtelim.

  • Banksy, Oscar Wilde, Özdemir Asaf ve Tuncel Kurtiz....

    Henüz Banksy tarafından sahiplenilmiş olmasa da sanatçıya ait olduğu düşünülen bir eser İngiltere'nin ünlü hapishanelerinden Reading'in yüksek, tuğla duvarlarında ortaya çıktı. Bir süredir kullanılmayan ve konut projesine dönüştürülmesiyle gündemde olan hapishane aynı zamanda 1895 ve 1897 arasında Oscar Wilde'ı da yaşam tarzı yüzünden duvarlarının arkasında tutmuştu. Daktiloya bağlı çarşafla hapishane duvarlarını aşmaya çalışan bir karakterin yer veren eserin bir yandan Oscar Wilde'a ithaf edilirken diğer bir yandan da tarihi öneme sahip hapishanenin sanat merkezine çevrilmesi için yürütülen kampanyaya destek amaçlı resmedildiği düşünülüyor. Konu Oscar Wilde ve Reading Hapishane olunca The Ballad of Reading Gaol'den de bahsetmeden olmaz. Wilde bu baladında hapishane günlerinde tanıştığı idam mahkumu Charles Thomas Wooldridge'in öldürdüğü eşi Ellen ile olan aşkı üzerinden Victoria ceza sisteminin acımasızlığını dizelerine taşımıştı. 6 dizelik 109 bentten oluşan, cinayet ve aşk arasındaki ilişkiyi sorgularken eser hapishane koşullarını anlatan eser ülkemizde de ilk olarak Özdemir Asaf tarafından çevrilmiştir. Wilde'ın yazdığı, Asaf'ın çevirdiği The Ballad of Reading Gaol'ü Tuncel Kurtiz'in sesinden dinlemeden de olmaz diyerek sizi aşağıya alalım...

  • Adidas x Ronnie Fieg X Clarks Samba 8th Street Clarks Kith

    Yan panel ve topuktaki deri eklentileri ile zenginliğini ortaya çıkarmayı başaran Samba 8th Street Clarks

  • Manic Street Preachers'dan yeni albüm açıklaması

    Blackwood kökenli Galli rock grubumuz Manic Stree Preachers yeni albümünü bir tekli ile duyurdu. 3 yıl Columbia / Sony etiketiyle çıkacak albümün öncü parçası olarak Manic Street Preachers'ın tercihi ise

  • StreetX x Crocs: Australian Outback Ruhunu Yansıtan Koleksiyon

    Avustralyalı sokak giyim markası StreetX, 2022'deki ilk iş birliğinin ardından Crocs ile yeniden buluşuyor Koleksiyonun parçası olan Major League Outdoor Shorts, “StreetX” harflerinin işlendiği şortlar ve vintage StreetX x Crocs Classic Clog , 109.99 AUD (yaklaşık 69 USD) fiyat etiketiyle satışa sunuluyor ve Jibbitz

  • Ronnie Fieg x Clarks 8th Street SS25: Yeni Süet Ayakkabıları Satışta!

    Ronnie Fieg ’in Clarks 8th Street koleksiyonu, İlkbahar/Yaz 2025 sezonunda yeni tasarımlarıyla dikkat

  • Ronnie Fieg x Clarks

    Geçen aylarda aralarına Adidas'ı da alarak Samba 8th Street Clarks Kith adlı modeli ortaya çıkaran ikili bu sefer başbaşa vererek Lockhill ve 8th Street serilerini yorumladılar. 2023 kışı için tasarlanan modellerde Özellikle deri ve yün iç astarıyla içimizi şimdiden ısıtan 8th Street, Wallabee'den taşıdığı genleriyle

  • Desert X 2025: Coachella Vadisi’nde Sanat ve Doğa Buluşuyor

    Çöl, sonsuz olasılıklarla dolu bir tuval gibi düşünülebilir. Bu fikirden ilham alan Desert X, dünya çapında sanatçıların katılımıyla gerçekleşen, mekâna özgü bir sanat sergisidir. Beşinci edisyonuyla geri dönen etkinlik, California’nın Coachella Vadisi’nde 11 sanatçının enstalasyonlarına ev sahipliği yapıyor. Cannupa Hanska Luger, Kimsooja, Ronald Rael ve Muhannad Shono gibi isimler, insan ve doğa arasındaki karmaşık ilişkiyi eserleriyle sorguluyor. Sanford Biggers’ın Unsui (Mirror) adlı çalışması, yansıtıcı yüzeyleriyle gökyüzünü taklit eden bulut formundaki heykellerden oluşuyor. Agnes Denes’in The Living Pyramid eseri, bölgenin yerel bitkileriyle şekillenen bir piramit olarak zaman içinde değişen, yaşayan bir yapı sunuyor. Sarah Meyohas’ın Truth Arrives in Slanted Beams enstalasyonu ise ışığın kırılmasıyla suyun varlığını hatırlatan optik illüzyonlar yaratıyor. Küratörler Neville Wakefield ve Kaitlin Garcia Maestas’a göre sergi, sanatın dönüştürücü gücüne vurgu yaparak, sürdürülebilir yaşam biçimlerine dair yeni bakış açıları sunuyor. Desert X 2025, 11 Mayıs’a kadar Coachella Vadisi’nde ziyaret edilebilir.

  • Namdev Talluru ve Jaya Nila / Billion Impressions

    kullanılmayan bir çim alanı heykelsi bir odak noktasına çevirerek ziyaretçilerin mekânla etkileşimini artırmayı

  • Nike SB Dunk Low "Polaroid"

    Sokağın devinimine ayak uydurmak için Nike'ın ilk sarıldığı silüetlerinden biri olan SB Dunk Low bambaşka bir yorumla bir kez daha karşımızda. 1937'den beri dünyayı değiştiren markalardan biri diyebileceğimiz Polaroid işbirliğinde gelen SB Dunk Low tasarım diline sadık kalarak Polaroid'in gökkuşağı logosuna vurguyla geldi. İç içe geçmiş üç renkli "swoosh"uyla ön plana çıkıyor. Beyaz kauçuk taban üzerine siyah deri yüzeyleri topukta beyaz dönen model çiftin her bir tekine ayrı ayrı nakşedilmiş markalamayla zenginleştirilmiş.

  • Ai Weiwei'nin sanat ve aktivizm yolculuğu Seattle'da

    Seattle Art Museum (SAM), Ai Weiwei'nin bugüne kadarki en kapsamlı ABD sergisine ev sahipliği yapıyor “Ai, Rebel: The Art and Activism of Ai Weiwei” adlı sergi, 40 yılı aşkın kariyerini kapsayan 130'dan Seattle Asian Art Museum, Ai’nin LEGO'dan “Water Lilies” reprodüksiyonunu (19 Mart 2025–15 Mart 2026)

  • Banksy'nin tüm işleri bu kitapta

    arasında en ilgi çekenleri ise Banksy'nin adeta bir şova çevirdiği Dismaland'i, Sotheby's'in bir açık arttırmasında heykellerden oluşan The Walled of Hotel'i sayabiliriz. foto: Banksy etiketler: banksy sokak sanatı street art kitap sanat grafiti

  • Bruce Springsteen'den yeni albüm

    Street of Philadelphia, Dancing in the Dark, Thunder Road, Glory Days gibi bir çok hit parçaya imza atmış Bruce Springsteen uzun amandır bir üyesi olduğu E Street Band ile birlikte çıkaracağı yeni albümü Letter

Video

Pharrell Williams x

Human Made x Adidas

pharrell williams, adidas and human made collabration for an adidas sneaker

Peaky Blinders’in emriyle, bu

Snoop Shelby’in Red Right

Hand’i

snoop dog

Michael Stipe'dan ilk solo tekli

michael stipe, moby

Geçmişten

Merhaba Dünya! Bombastikdergi popüler kültür hakkında bir şeyler yazıp çizmek için kuruldu. Konuştuklarınız, konuşacaklarınız ya da gördükleriniz ve göreceklerinizden oluşan "şeyler" hakkında bir "şeyler" bulacaksınız bu dergide. Sinemadan müziğe, "sneaker"lardan sanata kadar bir çok konuda yazıp çiçeceğiz. Keyfinize keyif katabilirse ne ala. 

Bombastikdergi © 2019. Tüm hakları saklıdır.

İletişim

bottom of page